Yalman Dün Sabah Geldi




04.01.1960

15 aylık hapis cezası için "mesleğin riski" diyen Ahmet Emin Yalman cezanın ertelenmesi için bugün müracaat edecek.


100'den fazla İranlı gazeteci A. Emin Yalman'ın affedilmesi için Bayar'a bir dilekçe gönderdi.

Hakkında kesinleşmiş 15 ay 16 günlük bir mahkumiyet kararı bulunan Vatan Gazetesi başyazarı havalimanında yakınları, basın mensupları ve sivil polisler tarafından karşılanmıştır. Ahmet Emin Yalman arkadaşları gibi cezanın ertelenmesi için başvuracağını açıklamıştır. 

Türk gazeteciliğinin kuruluşunun 100. yıl dönümünde bulunulduğunu belirten Yalman şöyle konuşmuştur:

"Kuruluş tarihinden beri mücadelemiz normal şekilde devam ediyor. Bazı arkadaşlarla maruz kaldığımız bu mücadelenin devamı olarak kabul ediyorum. Mahkumiyet kararını Lahor'dan hareketten sonra "Pakistan Times" gazetesinden öğrendim. Fakat seyahat programına devamı vazife saydım. Durumu çok normal karşıladım. Mesleğin normal riski. Malta'da 1920-1922 yılları arasında sürgün hayatı yaşadım. Çok acı günlerdi. 1925'te Elazığ'da İstiklal Mahkemesi'nde beraat ettim," dedi.

Kaynak: Milliyet 1960

Günümüzden not:

Ahmet Emin Yalman kimdir?

1888 Selanik doğumlu olan Ahmet Emin Yalman, Alman Lisesi'ni bitirdikten sonra İstanbul Huku Fakültesi'nin ardından Columbia Üniversitesi'nde gazetecilik ve felsefe alanlarında doktora yaptı. İstanbul'a döndüğünde Ziya Gökalp'ın asistanı olarak çalışmaya başladı. 1920 yılında İstanbul'u kuşatan İngilizler tarafından yazılarından dolayı Malta'ya sürüldü.

1923 Ahmet Şükrü Esmer ve Enis Tahsin ile beraber Vatan Gazetesi'ni kurdu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yanlısı yazılarından dolayı İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı ve Çorum'a sürüldü. 

1940 yılında yeniden kendi çabalarıyla Vatan Gazetesi'ni çıkarmaya başladı. Gazetenin ilk sayısında 4 maddelik bir garanti yazısı yazar. Bu 4 madde şöyledir:

1- Vatan hiçbir zaman yurdun menfaatlerinden başka ölçü tanımayacaktır.
2- Sütunlarımızı şahsi menfaat, dostluk, düşmanlık, garez, kin, hiddet sevkiyle hiçbir satır yazı girmeyecektir.
3- Her meselede her iki tarafı dinleyerek yazı yazmaya gayret edeceğiz.
4- Vatan, meslek diye ilan ettiği prensiplere her vakit bağlı kalacak, Hiçbir özel endişeyle bunların dışına çıkmayacaktır.

2. Dünya Savaşı sırasındsa Nazilere yeren yazıları sayesinde tirajı 100 bine ulaştı gazetenin. 1952 yılında Hüseyin Üzmez tarafından "Allahın düşmanı" olduğu gerekçesiyle suikaste uğradı. Saldırıdan yaralı olarak kurtulur. Daha sonraları vurulma anını şöyle anlatır:

"Kapıdan çıkar çıkmaz elime taş parçalarının yağdığını fark ettim. Bundan evvel tabancayla vurulmak gibi bir şey başımdan geçmediği için elime mermilerin çarptığını ve bir suikast karşısında bulunduğumu hiç hatıra getirmedim. Karşımda kimse yoktu. Kulağıma silah sesi de gelmemişti. Birtakım münasebetsiz adamların birbirlerine taşlar attıklarını sanarak, elimi meydana doğru uzattım, ‘artık yeter, bu manasızlığı bırakın’ diye bağırdım. 
Bu sırada elimin kanlar içinde olduğunu fark ettim. Karnımdan ve bacaklarımdan aşağı da, sıcak bir şeyler akıyordu. Bir tehlike karşısında bulunduğumu anladım, telgrafhane önündeki basamakları acele indim, hızla meydanı bir koşuda geçerek otelin kapısına yaklaştım. Kapının bulunduğu pasajın önünde birtakım insanlar duruyordu. Kendilerine hitap ederek: ‘taksi, doktor’ diye yardım istedim.
Sonradan anlaşıldığına göre bunlar herhalde fesat şebekesine mensup kimselerdi, Cinayeti seyre çıkmışlardı. Koşarak onlardan uzaklaştım ve iş bankası binasına doğru gittim. Bu arada herhalde pek çok kan kaybetmiş olacaktım. Ertesi gün meydanın çeşitli noktalarında görülen kan birikintileri ve elbiselerimi sırılsıklam hale koyan kanlar bunu belli etmişti. Kuvvetim sonuna gelmişti, Kendimden geçtim ve yere serildim.” 

Kendisine suikast düzenleyen Hüseyin Üzmez'i hapishanede ziyarete gider ve yanında birkaç kitap da götürür ve Üzmez'e şöyle der: “Bunları oku, senin ölçülerine göre ölümü hak etmişsem, islam’a bir şey söylemişsem kanım katlim sana helal olsun” der. 

1959 yılında Vatan Gazetesi ile alakalı Pulliam davası sonunda 15 ay hapse mahkum edilir. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra serbest bırakılır. 1961 yılında tirajı düşen Vatan Gazetesi'nden ayrılır.  Yaşamının son yıllarında hatıralarını 4 ciltlik bir kitapta toplayarak Yakın Tarihimizde Gördüklerim ve Geçirdiklerim adıyla yayınladı. 19 Aralık 1972 tarihinde İstanbul'da öldü.

Yorum Gönder

0 Yorumlar