İşçiler Lastik Tesisini İşgal Ettiler



05.07.1968

İşverenin "Sarı Sendika" ile sözleşme yaptığını öne süren boykotçular, referandum istiyor.

İşverenin, Savcılığa başvurmayıp sendikayla pazarlığa geçmesi üzerine polis olaya karışmadı.

Derby Lastik Fabrikası işçileri dün fabrikayı işgal etmişler ve çalışmak için içeri girmek isteyen bazı işçileri ve fabrika yöneticilerini binaya sokmamışlardır. İhtilaf fabrikada Kauçuk-;i Sendikası ile dün imzalanmak üzere olan toplu sözleşme yüzünden çıkmıştır.

Boykotçu işçiler kendilerini temsil eden sendikanın DİSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası olduğunu, toplu sözleşme yetkisi verilen Kauçuk-İş Sendikası'nın "sarı sendika" olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Toplum polisinin müdahale etmediği olayda, boykotçu işçiler, "Fabrikada çalışan 1700'den fazla işçiden büyük bir kısmının Lastik-İş Sendikasına bağlı olduğunu, buna rağmen işverenin sahte belgeler düzenleyerek Kauçuk-İş Sendikasına bağlı üyelerinin sayılarını olduğundan daha fazla gösterdiğini" öne sürmüşlerdir.

Boykotçular, "işveren bu davranışı ile sarı sendika olan Kauçuk-İş ile toplu sözleşme imzalamak istiyor" demişlerdir. Kauçuk-İş Sendikası ilgilileri ise, "oldukça başarılı bir toplu sözleşme yapmış ve işçiler için 5 lira zam almıştık" diyerek işçileri DİSK'in kışkırttığını iddia etmişlerdir.

Yayınlanan Bildiri

Fabrikada "Derby İşçileri Boykot Komitesi"imzali bir bildiri dağıtılmıştır. Bildiride "işçilere haberleri olmadan Kauçuk-İş Sendikası'na giriş belgeleri imzalatıldığı, sahte belgeler düzenlendiği" belirtilmekte ve "Fabrika Müdürü baskı yapmakla" suçlanmaktadır.

Toplu sözleşme yetkisinin "referandum" ile tesbitini teklif eden işçiler, "fabrika müdürü ve işletme şefi'ni istemediklerini" açıklamışlar ve " sosyal hakların verilmesini" dilemişlerdir.

Polis Karışmadı

Fabrika sahibinin Savcılığa müracaat etmemesi ve sendika temsilcileriyle müzakereye oturması üzerine İstanbul polisi olaya müdahale etmemiş, sadece fabrika civarında emniyet tedbirleri almakla yetinmiştir.

Türk-İş, Validen Müdahale İstiyor

Türkiye Kauçuk-İş Sendikası, Türk-İş Birinci Bölge Temsilciliği'ne bir telgraf çekerek "Derby Fabrikası'ndaki üyelerinin hayatlarının tehlikede olduğunu" bildirmiştir.

Türk-İş Birinci Bölge Temsilcisi Necdet Karacagil de İstanbul Valisi Vefa Poyraz'a gönderdiği telgrafla "vukuu muhtemel olaylara meydan verilmeden bir an önce müdahale edilmesini" istemiştir.

Toplantı

Türkiye Lastik-İş Sendikası yöneticileriyle Derby Fabrikası temsilcileri arasında dün öğleden sonra Kimya-İş Sendikası'nda bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda "hangi sendikanın toplu sözleşme yapması konusunda referanduma gidilmesi" üzerinde duruluyor.

İşçiler, 18 maddelik istekleri arasında öncelikle "Kauçuk-İş Sendikası'yla toplu sözleşme yapmak istemediklerini, boykota katılan işçilerin işyeri yönetmeliği ve Ceza Kanunu yoluyla cezalandırılmamasını öne sürmüşlerdir.

İşveren temsilcileri teklifleri incelemek üzere mühlet istemiştir.

Lastik-İş'in Bildirisi

Olaylardan sonra Lastik-İş Sendikası tarafından yayınlanan bildiride "işveren işçi üzerindeki baskısını devam ettirmek için bir sarı sendika kurdurtmuş, Bölge Çalışma Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı'nı etkileyerek, Yargıtay'ı da yanıltarak işçiyi boğmak istemiştir" demiştir. Bildiride şu iddialar yer almaktadır:

- Bizzat Çalışma Bakanı Lastik-İş kolunda on bin işçinin bulunduğunu söylemiştir. Sarı sendika ise 14 bin üye göstermiştir. Derby işçisinin boykot ettiği işte bu mazisi sahte ve karanlık toplu sözleşmedir.

- İşçi arkadaşlar, iş hayatında kalmayan hukuki müeyyidenin ihtiyacını doldurmak amacıyla bu boykota gitmişlerdir. Bu açılan boykot, Anayasaya, kanunlara ve demokrasiye işçilerimizin duyduğu inancı ve ihtiyacı ifade etmektedir.


Kaynak: Milliyet 1968

Günümüzden Not:

Türkiye'nin İlk Fabrika İşgali: Derby Lastik Fabrikası İşgali

Temmuz 1968'de Türkiye tarihinin ilk fabrika işgali Derby Lastik Fabrikası'nda gerçekleşmiştir. Fabrikanın işgaline giden bu sürecin geçmişi 1967'de Lastik-İş'in Türk-İş'ten ayrılmasıyla başlıyor. Lastik-İş'in ayrılmasıyla, lastik kolunda sendikası kalmayan Türk-İş hemen Derby Fabrikası'nda çalışan yöneticilere Kauçuk-İş sendikasını kuruyor ve yöneticilerin işçileri haberi olmadan Kauçuk-İş'e kaydetmesini sağlıyor. İşçilerin imzalarını taklit ederek, sektörde çalışandan daha fazla işçi kaydediyorlar sendikaya. Bir süre sonra Lastik-İş ve Kauçuk-İş arasında yetki sorunu çıkınca konu mahkeme taşınıyor. Bu sırada Lastik-İş'e üye olan işçiler baskıyla, tehditle sendikadan istifaya zorlanıyordu. İstifa etmeyenler işten atılıyor, yerine alınan işçiler zorla Kauçuk-İş'e üye kaydettiriliyordu. Tüm bu ayak oyunları sonunda çoğunluğu aldığını iddia eden Kauçuk-İş toplu sözleşme imzalamaya yetkili olduğunu ilan etti ve 4 Temmuz'da Derby Fabrikası patronu Kauçuk-İş ile sözleşme imzalayacağını duyurdu. Ancak işçiler haklarının talan edilmesine izin vermez. Kendilerinin Kauçuk-İş'e değil, DİSK'e bağlı Lastik-İş'e üye olduklarını söyleyen binden fazla işçi toplu sözleşme haklarının gasp edilmesine sessiz kalmadı ve fabrikayı işgal etti.

Gece vardiyasında başlayan işgalde, ilk iş patronun tarafında olan adamları dışarı çıkarmak oldu. Fabrikanın santralini ele geçirdiler, kendi aralarında görev dağılımını yaptılar, kapıları kaynaklayıp nöbetçiler diktiler. İşgal öncesi haftalarca ilmek ilmek örmüşlerdi işgal planını. Evlerde, kahvelerde, köşelerde toplanıp örgütlendiler. Bu kadar planlı bir girişim olması sebebiyle, ertesi güne kadar patronun işgalden haberi olmamıştı. Diğer günler gibi işe gelen patronlarını “Köle değiliz hakkımızı istiyoruz!" pankartıyla karşılıyorlar.

Karşısındaki örgütlü işçileri görünce ardına bakmadan kaçan patronlarına isteklerini kısa sürede iletti Derby İşçileri! Sosyal haklarının, yemeklerinin, ücretlerinin iyileştirilmesini ve kendilerini Kauçuk-İş'in değil, Lastik-İş'in temsil etmesini istiyorlardı. Ayrıca hiçbir işçi sendikal faaliyetler yüzünden işten atılmayacak; kendilerine baskı, mobbing uygulayan yönetilecer işten atılacaktı.

İşgalin 2. gününde dönemin valisi Vefa Poyraz'dan grevin arabulucusu olması isteniyor. Valinin arabuluculuk için yaptığı iki toplantıda da Lastik-İş hazır bulunurken, ellerinde toplu sözleşme yetkisinin olduğunu kesin ve net bir şekilde belirten Kauçuk-İş katılmamış ve bu arabuluculuk çabaları boşuna çıkmıştır. Bu başarısız toplantıların sonucunda, toplu sözleşme yetkisinin kimde olduğunun bir referandumla belirlenmesi kararı alınmıştır. İşveren temsilcileri toplu sözleşmeyi Lastik-İş veya Kauçuk-İş ile yapmanın önemli olmadığını, ancak hangi sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisinin olduğunun hukuken tespit edilmesini istediklerini belirtmişlerdir.

İşgalin 2. gününde Lastik-İş bir bildiri daha yayınlar. Bu bildiride:

"1-) İş huzuru ve güvenliği işveren tarafından yıkılmıştır.
2-) İşçinin yöneticiye itimadı kalmamıştır.
3-) Sık sık toplu işten çıkarma olayları vardır.
4-) İşçi sayısı yüksek tutularak zamlar önlenmektedir.
5-) Yemekler kötüdür.
6-) İşçi insan gücü üstünde ise zorlanmakta yapmayan tazminatsız olarak atılmaktadır.
7-) İşçi sağlığı ve iş emniyet nizamnamesi uygulanmaktadır.
8-) Para ile kabadayı tutulmakta, direnen işçiler gece dövdürülmektedir.
9-) Tatil günleri zorla işçi  çalıştırılmaktadır.
10-) Müdür bunlara başkaldıran işçileri tehdit etmektedir. 

Bunlar düzelmedikçe ve bir garantiye bağlanmadıkça Derby Fabrikası'nda huzur ve işbaşının geriye gelmesi zor olacaktır," denmiştir.

Kauçuk-İş Sendikası yetkinin kendisinde olduğu konusunda direndikçe, işler de karışmaya devam etti. İlk günlerin ardından Bakırköy Savcılığı tarafından, işgal eden işçiler için "işvereni cebren ticaretten men" suçundan suç duyurusunda bulundu ve hepsi için 6 aydan 5 yıla kadar ağır hapis cezası istendi. Kauçuk-İş'e bağlı olduğunu söyleyen işçiler, Aksaray'dan Valiliğe kadar yürümüş ve  Vali'den işgalin kaldırılmasını ve içeride alıkonan 300 işçinin serbest bırakılmasını istediklerini söylemişlerdir. Ayrıca referandum istemediklerini, bu duruma hükümet müdahale etmezse kendilerinin kaba kuvvete başvuracağını da belirtmişlerdir.

Sarı sendikanın ve patronun yandaşı gazetelerde sık sık fabrikaya zarar verildiği ve işçilerin zorla içeride tutulduğuna dair haberler yaymaya başlamışlardır. İşgalin başladığı gün kapıları açtıklarında kimsenin gitmek istemediğini söyleyen işçiler, fabrikaya zarar verdikleri iddiasını çürütmek için de fabrikaya çağırdıkları gazetecilere hiçbir zarar görmemiş fabrikayı gezdirdiler. Direnişi kırmak isteyen polis, işgali yöneten temsilcileri gözaltına almak istese de işçiler kimseyi onlara vermediler. Ancak pes etmeyen polis, dışarı çıkmak zorunda kalan 9 kişiyi gözaltına almayı başarıyor.

8 Temmuz 1968'te 13. Asliye Hukuk Mahkemesi denetiminde, işçilerin "yaşasın adalet" tezahüratları eşliğinde fabrikada referandum yapılır. Lastik-İş 930- Kauçuk-İş 6 oy alır; 9 işçi çekimser oy kullanırken, 250 işçi de izinli olduğu için oy kullanmaz.

9 Temmuz günü referandumun sonuçlanmasıyla işçiler "dağ başını duman almış" marşı eşliğinde fabrika kapılarını açıp, işgali sona erdirirler. Lastik-İş yöneticileri ve işveren temsilcileri hemen görüşmelere başlarla ve bir ön sözleşme imzalarlar. Sözleşmede; toplu sözleşme müzakarelerine hemen başlanması, işgal olayıyla ilgili hiçbir işçinin işten çıkarılmayacağının garanti edilmesi, toplu sözleşme yapılana kadar işçilere 2 lira zam yapılması, işgal sırasındaki haftalıkların ödenmesi kararlaştırılır.


Kaynak:
http://uidder.org/ilk_fabrika_isgali_derby.htm
Milliyet 1968

Yorum Gönder

0 Yorumlar