Meclis, Ezanın Türkçe Okunmasını Dün Kabul Etti



17 Haziran 1950

Hükümetin teklifi müstaceliyetle müzakere edildi ve C.H.P. sözcüsü, Arapça ezan meselesinin ceza mevzuu olmaktan çıkarılmasına Partinin muarız olmadığını söyledi. 

Büyük Millet Meclisi bugün saat on beşte Fuat Hulusi Demirelli'nin bakanlığında toplanmıştır. Oturum açılınca Başbakan Adnan Menderesezan tasarısının gündeme alınarak müstaceliyetle görüşülmesini istemiş ve şu izahati vermiştir:

Arapça ezan hakkında Demokrat Parti Meclisi grubunca verilen kararın, gazeteler ve radyo ile yayınlanması neticesinde, kanuni mani kalkmış olduğu telakkisine uğraması ve bazı vatandaşların Arapça Ezan okumaya teşebbüs etmeleri gibi hadiselerle karşılaşmamız muhtemel olduğu için bu bapta sevk etmiş olduğumuz layihanın bugünkü ruznameye alınmasını ve müstaceliyetle müzakare edilmesini yüksek tasvıbinize arz ediyorum.

Başkan, adalet komisyonu mazbatasında da tasarının müstaceliyetle görüşülmesinin teklif edildiğini bildirmiş ve teklifleri oya koymuştur. Tekliflerin ekseriyet tarafından kabulünü müteakip müzakerelere geçilmiş ve ilk sözü C.H.P. adına alan Trabzon Milletvekili Cemal Reşit Eyüboğlu, partinin ezan meselesini bir dil ve milli şuur meselesi olarak telakki ettiğini, şimdiye kadar Türkçe okunmasını tercih ettiğini, bununla beraber Arapça ezan meselesinin ceza konusu olmaktan çıkarılmasına partisinin aleyhtar olmadığını söylemiştir.

Ankara Milletvekili Talat Vasfi Öz, ezanın Arapça okutulması yasağının 1932 senesinde bir kararname ile yapılmak istendiğini, o zamanlar bu yasağa riayet etmeyenlere verilmiş olan cezaların temyizinde, Yargıtayınbu cezaların kanuni mesnedi olmadığını bildirerek cezalıları beraat ettirdiğini söylemiş ve bu husustaki Yargıtay içtihadını okumuştur.

Sözlerine devam eden hatip, bu yasağın Atatürk zamanında değil, 1941 senesinde konduğunu bildirmiştir.

Niğde Milletvekili Fahri Köşker ve arkadaşlarının yeterlik takririnin kabülünü müteakip maddelerin müzakeresine geçilmiştir. Bu hususta müzakereler sonunda tasarı oya konmuş ve ekseriyetin kabulü ile kanunlaşmıştır.

Kanun meriyete girdi.

Arapça ezan ve kamet okuyanlar hakkında ceza hükmü koyan Türk Ceza Kanununun 526. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin bugünkü oturumunda kabul olunan 5665 sayılı kanunla değiştirilmiş ve bu hüküm maddeden çıkarılmıştır.

Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından tasdik edilmiş olup yarinki resmi gazetede yayımlanacak ve ikinci maddesi gereğince aynı tarihte yürürlüğe girecektir.

17 Haziran 1950 tarihinden itibaren ezanın ve kametin Arapça okunması serbest olduğu Başbakanlıktan vilayetlere tebliğ edilmiştir.

Kaynak: Milliyet (17 Haziran 1950)

Günümüzden Not:

Türkçe ibadetin tarihine bakıldığında, Türkçe ibadet tartışmaları 1867'lerde Osmanlı'da Batılılaşma hareketiyle başlamıştır. II. Abdülhamit tarafından Galatasaray Mektebi Sutanisi Müdürlüğüne getirilen Yeni Osmanlılardan Ali Suavi, önemli camilerin kürsülerinde halk dilinde hutbeler yapmıştır. Daha sonra ortaya çıkan Türkçülük akımının öncülerinden Ziya Gökalp de ibadetin milli dille yapılması gerektiğini savunmuştur.

Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasının ardından; 1922 yılında TBMM'de yaptığı bir açılış konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk, cami kürsülerinin halkı aydınlatıcı ve yol gösterici yerler olmaları gerektiğini söylemiştir. Bu amacı yerine getirebilmek için de her şeyden önce okunan duaları halk anlayabilmeliydi. Bu da ancak Türkçe ezan ve kametle gerçekleşebilirdi. Yine 7 Şubat 1923'te Balıkesir'de hutbe niteliğinde yaptığı konuşmasında; caminin dünya sorunlarını konuşma yeri olduğunu, burada konuşulan her şeyin herkes tarafından anlaşılır olmasının gerekliliğinden bahsetmiştir.

1924 yılında halifelik kaldırılıp, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulmuş ve bu kurumun ilk çalışmaları arasında da ezan ve duaların Türkçe'ye çevrilmesi çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Yaşanan tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, 1926'da Erenköy'de Türkçe ezan okuyan bir müezzin büyük tepkilerle karşılaşmıştır. Diyanet İşleri'ne şikayet edilen müezzin, bir süre görevden alınmıştır.

Türkçe ibadeti savunanların en büyük dayanakları, Türkçe'nin "şer-i şerifçe haram dil" olmadığı olmuştur. Gün geçtikçe Türkçe ibadet isteyenler artmaya başlamış, ülkenin profesörleri de sık sık konuşulan dilde ibadetin gerekliliğini savunmaya başlamışlardır. 1931 yılında Atatürk'ün de isteğiyle önce tekbirin Türkçeleştirilmesine başlandı. Kurulan 9 kişilik Hafızlar Meclisi'nin görevi tekbiri Türkçe'ye çevirmekti. Artık iş Kur'an-ı Kerim'in Türkçe'ye çevirilmesine geldiğinde, çeviriyi yapmakla görevlendirilen Mehmet Akif Araplar tarafından engellenmek isteniyor. O dönemde Kur'an-ı Kerim'in İngilizce'ye çevirilmesini destekleyen Araplar, Türkçe'ye çevirilmesine karşı çıkmaktadır.

Kr'an-ı Kerim'in Türkçe'ye çevirilmesi için görevlendirilen Mehmet Akif Ersoy ve Elmalılı Hamdi Yazır çeviriye birlikte başlamışlardır. Ancak, kutsal kitabın çevirilmeyeceğine sadece nakledilebileceğine inanan Mehmet Akif Ersoy bu görevi yarım bırakmıştır. Çeviriyi Elmalılı Hamdi Yazır tek başına tamamlamak zorunda kalmıştır. Ancak çeviri bittikten sonra kitabın sonuna, bu çevirinin namaz kılmada kullanılamayacağı notu düşülmüştür. Daha sonra İlahiyat Fakültesi profesörlerinden Şerafettin Yaltkaya ile İsmail Hakkı İzmirli'nin çeviriyle namaz kılınabileceği raporuyla o not kaldırılmıştır.

1932 yılı Ramazan Bayramı'nda camide Türkçe uzan okunmasına karar verildi. Bundan
sonra, bütün camiIerde Türkçe ezan okunmaya başlandı. Ancak; devlet laik olduğu için ve bu durumun yasalaşması devletin halkın dinine karışması olarak görüleceğinden hiçbir zaman resmiyete dökülüp kanunlaşmadı.

Atatürk'ün ölümünün ardından, İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde bu durumda değişikliğe gidilmiştir. 1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi.

Demokrat Parti, 1950 yılında göreve başladığında Türkçe ezan ile ilgili çalışmalara başladı ve 16 Haziran 1950'de Arapça ezan yasağını kaldırdı.



Yorum Gönder

0 Yorumlar