Afrodit Davası'nın Duruşması Görüldü



11 Ocak 1940

Romancı ve bir hukukçu olan Esad Mahmud, savcının iddialarına cevap verdi.


Dünyaca ünlü bir sanat eseri olan Afrodit kitabından dolayı savcılık tarafından açılan müstehcen yayın davası İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görüldü. Edebiyat ve yayın dünyasının yakından takip ettiği davanın ilk celsesinde, söz konusu eser ile ilgili uzman görüşü alınması için Edebiyat Fakültesi'nden yetkili birinin bilirkişi atanmasına karar verildi. 

Savunma makamının romanın 26 sene evvel Süleyman Tevfik tarafından tercüme edilip yayınlandığını, o dönemde hakkında herhangi soruşturma olmadığını, söz konusu eserin Fransa'da tiyatroda oynandığını ve Larousse'un 20. yüzyıl baskısına girdiğini, eğer müstehcen bir eser olsaydı kendine buralarda yer bulamayacağını savunsa da mahkemeyi ikna edemedi.


Afrodit romanının mahkeme tarafından toplanmasına Peyami Safa, Necip Fazıl, Refik Halid gibi isimlerinden içinde bulunduğun edebiyat dünyasından da tepkiler sürüyor. 


Kaynak: Vatan 1940


Günümüzden Not:


Afrodit Davası nedir?


 Fransız yazar Pierre Louys'in "Afrodit" isimli romanı Malatya Milletvekili Nasuhi Baydur dilimize çevirmiştir. Ancak o dönemde içerik olarak müstehcen bulunan kitap Savcılık tarafından toplatılmak üzere dava edilmiştir. 


Eski İskenderiye'deki saray gözdelerinin yaşamını anlatan roman, 1940'lı yıllarda bu sava sebebiyle gazete manşetlerinden düşmemiştir. 


Savcı, Afrodit için "Huzuru adalette zikrinden teeddüp (utanma) duydum," deyince Esat Mahmut Karakurt, "Edebiyatın yeri kitaptır, kitaplıktır; kitap olarak neşredilmeyecekse, edebi yazıları mahkeme duvarlarına mı yapıştıralım? Bu gibi eserlerin yeri kitapçı dükkânlarıdır," diye savunma yapar.  


İstanbul Üniversitesi'nde öğretim görevlilerinden bir bilirkişi ekibi oluşturulur mahkeme tarafından ve bu bilirkişiler Afrodit'in bir sanat eseri olduğuna karar verir. Dava sonucunda kitap da, onu çeviren de, yayınlayanlar da beraat ederler.

Yorum Gönder

0 Yorumlar