SIKIYÖNETİM İKİ AY UZATILDI




20.06.1963

Sancar, kökü dışarıda bazı faaliyetlerin tespit edildiğini söyledi.

Millet Partililer menfi oy kullandı.

Ankara, İstanbul ve İzmir'de sıkıyönetimin 21 Haziran 1963 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar vermiştir. Millet Partisi bu karara muhalif kalmıştır.

Parti sözcülerinin ve milletvekillerinin konuşmalarından sonra Hükümet adına söz alan Milli Savunma Bakanı İlhami Sancar, "yapılan konuşmalardan sıkıyönetimin uzatılması konusunda büyük görüş ayrılıkları bulunmadığının anlaşıldığını, son olaylardan dolayı duruşması yapılanların büyük rakamlara baliğ olduğu için mahkemelerin istenen zamanda neticeye bağlanamadığını" söylemiştir.

Sancar şöyle devam etmiştir:

"Yüksek Meclis sıkıyönetim süresini uzatabileceği gibi lüzum gördüğü zaman da kısaltabilecektir. Sıkıyönetim müessesesi Hükümete bağlı bir müessesedir. Onu sımsıkı tutmak ve en kısa zamanda kanuni ve hukuki neticelerini almak ilk hedefimizdir."

İçişleri Bakanı Kürsüde

Daha sonra İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata söz alarak, Adalet Partisi sözcüsünün, mecbur olmadıkça sıkıyönetim istenmeyeceğine dair kanaati ile hemfikir olduğunu söylemiştir.

Kaynak: Milliyet 1963


Günümüzden Not:

Sıkıyönetim neden ilan edildi?

27 Mayıs 1960 İhtilali'nden sonra, Türkiye'de yeni bir dönem olan Darbe ve Cuntalar Dönemi başlamıştır. 27 Mayıs İhtilali'nin ardından yapılan ilk seçimi Demokrat Parti'nin devamı Adalet Partisi'nin kazanması belirli çevrelerce hoş karşılanmaz. Seçim sonuçlarından memnun olmayan ve kendisine Silahlı Kuvvetler Birliği adını veren generaller yeni bir darbe hazırlığına başlar.

Seçimin hemen ardından 21 Ekim Protokolü'nü, Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay'a imzalatıp, Cemal Gürsel'i cumhurbaşkanı yaptılar. CHP ve AP Koalisyon Hükümeti kuruldu ve İsmet İnönü başbakan oldu. Her istedikleri olmasına rağmen generaller bu durumu kabullenmediler. Bu durumun farkında olan İnönü, bu gruba ait subay ve astsubayların doğuya tayinlerini çıkardı.

27 Mayıs'ın planlayıcılarından Talat Aydemir, Kore'de görevli olduğu için darbede aktif rol alamamıştı. İlk seçimler sonrası ortaya çıkan tablodan memnun olmayan Talat Aydemir, 27 Mayıs'ta darbenin tamamlanmadığını savunuyordu. Bu amaçla 22 Şubat 1962'de başarısız bir darbe girişimine imza atıp, sonrasında özel bir afla emekli edilmiştir. Ancak Talat Aydemir'in durmaya hiç niyeti yoktur. Bir yıl içerisinde parolası "Harbiyeli" işareti "Aldanmaz" olan 21 Mayıs Darbesi için hazırlıklar başladı. Sık sık yapılan ev ve otel toplantılarında yeterli destekçi sağlayamayan 22 Şubatçılar kendi başlarına harekete geçmeye karar verirler.

Alparslan Türkeş darbeti önceden haber alır ve İsmet İnönü'yü uyarılır. Radyoevini önce Talat Aydemir ve beraberindekiler ele geçirse de, kısa süre içerisinde hükümet yanlıları geri alır ve ihtilal olmadığına dair marşlarla bir açıklama yapar. Talat Aydemir ve beraberindekiler sabahın ilk saatlerinden itibaren teslim olmaya başlarlar. Bu ihtilal denemesinin bilançosu 8 ölü, 26 yaralı olur. 21 Mayıs sabahının ardından İstanbul, Ankara ve İzmir'de bir ay süreyle sıkıyönetim ilan edilir. Sanıklar Mamak 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesince yargılanırlar. Mahkemeler sonucunda 7 idam, 30 müebbet hapis cezası çıkar.

Talat Aydemir, 5 Temmuz 1964'te Ankara Merkez Cezaevi'nde idam edilir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar